Bebekleri İshalden Korumanın Yolları ve İshal Beslenmesi

13:38 No Comments

Anne sütü ile beslenme, ishalde en etkili korunma yöntemidir.
5
İshal; bağırsak hareketlerinin artması, emilimin azalması ve dışkı miktarının fazlalaşması ile günlük dışkı kıvamının bozularak, sulu bir görünüm alması olarak tanımlanır. Yenidoğan ve süt çocuklarında sık rastlanan ishalin tedavisi ve korunma yolları hakkındaki tüm bilgiler haberimizde!
Yenidoğan ve süt çocuklarında ileri yaşlara kıyasla ishal daha kolay oluşur ve sık rastlanır. Bu durum, ilk aylarda çocukların besin bileşimindeki değişikliklere kolay uyum gösterememeleri ve ishal yapabilen mikroorganizmalara henüz bağışıklık kazanmamış olmaları ile açıklanır.
Ülkemizde enfeksiyonlar, ishallere yol açan nedenlerin başında gelir. Diğer bir risk faktörü ise dengesiz beslenmedir. Dengesiz beslenmeye en sık diyette karbonhidrat fazlalığı neden olur. Genellikle ilk yaşta fazla sulandırılmış nişasta ve şeker ilave edilmiş sütle beslenmek ishale eğilimi artırır.
Akut ishal, vakaların büyük çoğunluğunda 2-7 gün içinde kendiliğinden iyileşme gösteren bir hastalıktır. İshalde temel tedavi, öncelikle sıvı ve tuz kayıplarının yerine konmasıdır. Antibiyotikler genellikle etkisiz ve gereksizdir. Ancak dışkılarda kan, -müküs varlığı veya ishalin 7 günde düzelmemesi durumunda dışkı kültürü alınarak ishala neden olan mikroorganizma saptanmalı ve gerekiyorsa etkili antibiyotik verilmelidir.
Beslenme, ishalin tedavisinde çok önemli!
İshal tedavisinin ana ilkelerinden birisi, beslenmenin erken başlatılması ve anne sütü alan bebeklerde bu beslenmenin kesintisiz devam ettirilmesidir. Sadece anne sütü alan bebeklerde emzirme sıklaştırılır, aralarda kaynatılmış ve ılıtılmış su verilir.

Karışık veya yapay beslenen 4-6 aylıktan küçük bebeklerde 1-2 gün süre ile süt formülleri, anne sütüne ek olarak veya tek başına verilir.
Anne sütü almayan 4-6 aylıktan büyük bebek ve çocuklarda kısa aralıklarla enerji ve proteinden zengin, yumuşak, taze hazırlanmış püre şeklindeki yiyeceklerden (yoğurt, yoğurt ile yapılmış olan az yağlı pirinç çorbası, ayran, pirinç lapası, haşlanmış patates ve havuç püresi) önerilir. Elma, muz püresi de verilebilir. Öğün aralarında su verilmesi de gereklidir. İshal süresinde iştahsızlık sık görülür. Bebek zorlanmamalı, kusma ve bulantıyı artırmamak adına besinler sık ve azar azar, günde en az 6-8 kez verilmelidir.
İshal durana kadar liften zengin besinler bağırsak hareketlerini artırdığı için verilmez. Yağ emilimi bozulmamıştır ancak çok yağlı besinler bağırsaklardan geçişi hızlandırdığı için birkaç gün verilmez.
İshalden korunma
Anne sütü ile beslenme, ishal gelişmesini önleyen en iyi ve etkili korunma yöntemidir. Anne sütü ile beslenen bebeğin mikroplarla temas riski çok azdır. Ayrıca anne sütünün bebeğin vücut direncini artırma, bağırsak yüzey dokusunun çabuk iyileşmesini sağlama gibi önemli koruyucu özellikleri vardır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde genelde ağır ishal görülmez ve anne sütü almaya devam eden ishalli bebekte ağır sıvı kaybı gelişmesi nadirdir.
Mikrobik ishaller el ve ağız yoluyla bulaşır. Bu zincirin kırılması çok önemlidir. Temiz içme ve kullanma suyunun kısıtlı oluşu, kanalizasyon sisteminin yetersizliği veya yokluğu bağırsak enfeksiyonlarını artıran faktörlerdir. Bununla birlikte hijyen kurallarına dikkat edilmesi ile mikropların bulaşması engellenebilir. Bunların başında bebeğe bakan kişinin ellerinin temizliği gelir. Bebeğin besinlerini hazırlamadan önce, tuvaletten çıktıktan ve bebeğin bezini değiştirdikten sonra, bebeği beslemeden önce eller sabun ve bol su ile yıkanmalıdır. İçme sularının, süt formüllerine ilave edilecek suların kaynatılması; biberon, bardak, tabak, kaşık gibi yiyecek araçlarının temiz yıkanması, içlerinde süt ve yiyecek artıklarının kalmaması, çiğ yenecek, meyve ve sebzelerin bol ve temiz su ile iyice yıkanması önemlidir. Besinlerin taze hazırlanması, açıkta bırakılmaması ve sıcakta bekletilmemesi dikkat edilmesi gerekli diğer koruyucu önlemlerdendir.
Erken çocukluk çağı ishallerinin önemli bir bölümünden sorumlu olan rotavirüs enfeksiyonlarını önlemeye yönelik olarak ağız yoluyla uygulanan rotavirüs aşısı geliştirilmiştir. Bu aşının 2-3 aylık bebeklere uygulanmasının yaygınlaştırılması temel hedeflerimizden olmalıdır.


0 yorum:

Yorum Gönder